Perşembe, Temmuz 26

Cesme, Izmir

Bu sene benim konferans dolayisi ile hayatimda ilk kez Turkiye'nin bati kiyilarina gitme sansim oldu :) Meger ne guzellikler kacirmisim.. Daha oncesinde Marmaris'i gorme imkanim olmustu; o da universite yillarinda Milli Egitim Bakanligi'nin kamplari ile ucuza tatil yapma olanagi icinde karsima cikmisti.. Epey guzel ve eglenceli bir tatil olmustu o da Fethiye Koycegiz civarinda..

Neyse gelelim simdi Cesme'ye.. Ben Ege'nin herseyine bayildim.. Yemeklerine, insanlarina, denizine, rugzarina, gunesinin batisina.. Yasanacak ve yaslanilmayacak yerler.. Insan en azindan omrunun son 5-10 senesini boyle yerlerde yasamali..

Cesme'de Altin Yunus Otel'de kaldik.. Otel Cesme'nin disinda kaliyor biraz.. Ama denize girmek icin kullanilan sahil superdi. Deniz zaten masmavi, kumluk dibi.. Icinde ne var ne yok gozukuyor, saydam boncuk gibi isil isil.. Tolga bir ara otelin yakinlarinda daldi; balik acisindan cok zengin oldugunu soyledi sualtinin.. Bir suru balik cesidi, buyuklu kucuklu..

Cesme merkezde belki daha onceden duymussunuzdur Hasan & Huseyin Ustalarin yeri olan Rumeli Pastanesi'nde sakizli muhallebi yedik. Hasi ordaymis gercekten de. Sakizli dondurmalari da cok guzelmis diye duyduk ama yemedik. Benim daha cok ilgimi ceken ise, icerideki raflarda dolu olan ev yapimi birbirinden guzel insana gulumseyen recel kavanozlari idi.. O kadar cok cesit vardi ki; gul, limon cicegi (kucucuk bir kavanozu 25 ytl idi en pahalisi buydu), turunc kabugu, incir, kayisi, patlican, kabak, limon, portakal kabugu, mandalina, fistik, cilek, visne.. Tabi hemen onlardan da hediyelik aldik. Haa bir de sakiz receli var; Yunanlilarin mastika dedikleri sey.. Hammaddesi Sakiz adasindan geliyormus ama Cesme'den aldigim sakiz recelini ben daha cok sevdim. Kivami ve tadi daha guzeldi.


Tatlici degilseniz, hemen ayni cadde ustunde (ismini bilemiyorum) eski bir esnaf lokantasi gorunumunde ama oldukca genis hatta arkada bir de bahceye sahip bir restoran var. Biz son aksam yemegimizi orada yedik. Kabak cicegi dolmasi, sarimsakli deniz borulcesi ve zeytinyagli lahana sarmasi cok lezizdi. Eminim ki diger yemekleri de ayni sekildedir.

Gittigimiz her yerde gezdigimiz gibi, Cesme'de de tarihi mekanlari gormek istedik. Havanin sicagina aldirmadan Cesme Kalesi'nin en ust noktasina kadar ciktik. Oradan tum sehri ayaklarinizin altinda gormek tum zahmete deger.. Cesme'de en cok yeniden yapmak isteyecegim sey; gun batimina nazir deniz kenarinda yeniden oturup, elimizdeki yiyecek kirintilarini denizdeki baliklarla paylasmak.. Yeniden kocaman akvaryumda minicik bir lokma icin kosusturan baliklarin telasini kaybolan sari isinlar altinda izlemek..

3 yorum:

pervin dedi ki...

arkadaşım evet egenin her yeri bir ayrı güzel bizde ayvalıktaydık inşallah oralarıda görürsünüz ayvalıgın adaları harika birde dikilinin adaları yüzmek için süper herkeze tavsiye ediyorum sevgiler.tahtakaşık

Adsız dedi ki...

Imren olmasin o lokantanin adi :)Rumeli pastahanesini biraz gecinde yine sol kolda kaliyor. Sevketi bostani nefisti...

si-men dedi ki...

hey yazını okuyunca çok beğendim 12 senelik çeşmeli olarak yeni gelen birinin bütün güzelliklerini görebilmiş olması sevindirici. hilal'in dediği gibi o lokantanın adı "imren".zeytinyağlı yemekleriyle ünlüdür ve ayrıca 2007 senesinden önce -üretimi durdurmadan- fırın sütlaçları çok meşhurdu, her gittiğimde adımımı ilk attığım yerdi bu sebeple fakat bu sene hayal kırıklığına uğradım. onun dışında bir daha gidersen (madem yemeklerle aran iyi) alaçatıda yine bir imren var ama oranın sakızlı kurabiyesi meşhur. istersen sütlaç üzeri dondurma da deneyebilirsin. ve tabii ki alaçatı meydanında kilisenin önündeki yerde dünyanın en şahane limonatasını içip sucuklu yumurta yiyebilir,anacaddenin sonunda ise sakızlı kahve içebilirsin. bu arada Rumeli pastanesinin "domastesli" reçeline bayılıyorum. bütün bunları bana hatırlattığın için teşekkür ederim. :)